Ancak 1680 yılında, IV. Mehmet (Avcı Mehmet) döneminde yaşanan bir olay, Osmanlı tarihine geçen tek recm vakası olarak kayıtlara geçmiştir.
Olayın Geçtiği Yer ve Süreci
Olay, İstanbul Aksaray’da gerçekleşmiştir. Bir yeniçeri emeklisi, eşinin bir Yahudi manifaturacı ile ilişki yaşadığını düşünerek mahallede dedikoduların yayılmasına sebep olmuştur. Mahalle sakinleri, çiftin birlikte olduğunu tahmin ederek evi bastı ve iki kişiyi suçüstü yakaladı. Bunun üzerine olay, dönemin Şeyhülislamı Beyâzîzâde Ahmed Efendi’ye götürüldü.
Yargılama ve Karar
Hanefi fıkhına göre zina suçu ancak dört güvenilir şahidin olaya bizzat şahitlik etmesiyle kesinleşebilir. Bunun yanı sıra, kişinin suçu inkâr etmesi halinde cezadan kaçınması önerilir. Ancak bu davada, mahalle sakinlerinin beyanları ve olayın mahallinde yakalanmaları delil olarak kabul edildi. Beyâzîzâde Ahmed Efendi, şahadetleri yeterli görerek recm cezasına hükmetti. Bu karar, İslam hukukuna ve Osmanlı uygulamalarına aykırı bulunarak dönemin önde gelen âlimlerinden Patrurizâde Mehmet Efendi tarafından eleştirildi.
Cezanın Uygulanması ve Tepkiler
Verilen karar doğrultusunda, zina ile suçlanan kadın Sultanahmet Meydanı’nda çukura gömülerek taşlandı, adam ise idam edildi. Bu cezanın uygulanması büyük yankı uyandırdı ve Osmanlı memurlarından bazıları kararı veren yetkililerin İslam hukukuna aykırı hareket ettiğini ileri sürdü.
Beyâzîzâde Ahmed Efendi’nin aldığı bu karar, dönemin Osmanlı bürokrasisinde tartışmalara yol açtı. Patrurizâde Mehmet Efendi ve bazı devlet görevlileri, verilen recm kararının Hanefi mezhebinin hukuk anlayışına ters düştüğünü belirterek kararı sert bir şekilde eleştirdi. Bu eleştiriler, zamanla dedikodulara dönüştü ve Mehmet Efendi hakkında “dine ve Allah’a küfür ediyor” iddiaları ortaya atıldı.
Beyâzîzâde Ahmed Efendi’nin Sonu
Mehmet Efendi, kendisi hakkındaki söylentilerin asılsız olduğunu İslam kadısına bildirdi. Kadı, şikayetlerin kendisine ulaşması halinde konuyu değerlendireceğini belirterek Mehmet Efendi’yi rahatlatmaya çalıştı. Ancak kısa bir süre sonra, daha önce recm cezasını uyguladığı Beyâzîzâde Ahmed Efendi’nin şikayeti üzerine dava açıldı.
Mahkemede Mehmet Efendi, tüm mücadelesine rağmen suçsuz olduğunu kanıtlayamadı. IV. Mehmet’in emriyle dinden çıktığı gerekçesiyle idam edildi. Böylece Osmanlı’da kayıtlara geçen tek recm uygulaması, hukuki ve siyasi sonuçlar doğurarak dönemin tartışmalı olaylarından biri haline geldi.
Sonuç
Osmanlı hukuk tarihinde zina suçu genellikle para cezası ya da sürgünle cezalandırılmış, recm cezası nadiren gündeme gelmiştir. 1680 yılında gerçekleşen bu olay, hem dönemin dini hukuk anlayışı açısından hem de siyasi etkileri bakımından önemli bir örnek olarak kayıtlara geçmiştir. Beyâzîzâde Ahmed Efendi’nin kararı, hukukî eleştirilere yol açmış ve neticede onun da idam edilmesiyle sonuçlanan bir süreç yaşanmıştır.